Sanal sorumluluk ile “yarı gerçek” yaşam *

-... ..oyun, canlı olarak ve dünyanın her yanından katılımcıların bulunduğu ortak bir zemin üzerinde oynanıyor. Oyuna bağlanan her bir oyuncu bir kimlik (kişilik) belirliyor.

-Oyuncu, seçtiği bu kişilikle, ya “terörist” olarak ya da teröristlerle mücadele eden “kontr-terörist” gibi oyuna dahil oluyor. Oyunda, kendini trörist olarak tanımlayan oyuncu, elindeki
silahla terör eylemleri düzenliyor ve “herkesi öldürmek” üzere bir yaşama kendini şartlandırıyor.. Ancak bu tür oyunların CD üzerinden veya “offline” olarak oynanan diğer oyunlardan en büyük farkı; o sırada dünyanın başka bir bölgesinde oyuna bağlı bulunan ekip arkadaşı iletişim içinde olması ve diğer terörist arkadaşlarla ortak sorumluluk paylaşımıyla hareket edilmesidir.

-Oyun, her ne kadar “sanal” bir oyun olsa da oyuncular gerçekleştirecekleri terör eylemlerinde birbirleriyle “gerçek” iletişim halinde oldukları ve birbirlerine karşı ciddi bir sorumluluk taşıdıkları için bu tür oyunlara “yarı gerçek yaşamlı oyunlar” deniliyor.

-Oyuna internet vasıtasıyla bağlanan kişiler, bir süre sonra çok yakın dostlular kuruyorlar. ... ..

-İşte risk burada başlıyor.... ..

-Bu hali ile değerlendirildiğinde görüyoruz ki duygu dünyası çok hassas olan, içe kapanık ve sakin çocuklar, karşı taraftaki terörist arkadaşının da telkinleriyle tam bir “kurt adama” dönüşme riski taşıyor.... ...

*Çocuk terbiyesinde doğru bilinen yanlışlar – Adem Güneş