yaptıkları fark edilen çocuk *

-... .. Yaptıkları fark edilmeyen çocuk, giderek yaptıklarını önemsiz ve değersiz görmeye başlar ve yapabil- diklerinden mutlu olmayı, “başardım” diyebilmeyi unutur. ... ..

-Ailedeki bu negatif etkileşim ve yıpratıcı iletişim biçimi, çocukta da bir tarza dönüşür. Kendisi gibi olmayanları dışlama ve tenkit etme, kendi yanlışlarını savunma ve bedel ödeyerek

erken çocukluk dönemi & betona yazı yazmak ... *

Çocuk zihninin önce görerek kaydettiği mesajlar, daha sonra hayata dair olmanın verdiği aktivasyonla denemeye ve eyleme yönlendirir insanı. O ilk kayıtlar, zihnin ilk malzemeleri ve gıdasıdır. Bir yaşama ve hayata bakış biçimini  ifade eden bu erken çocukluk döneminin yaşanmış- lıklarının, “betona yazı yazmak gibidir” denilerek  etki gücü

çocuk & aile *

-Çocuk ilk dersini aileden alır. Bu devredeki çocuğun gözünde her şeyin en iyisini ailesi bilir. Özellikle de 0-6 yaşta öğrenme görmeye dayalı olduğundan bizim aile içöinde onun gözü önünde yaptıklarımız, yaşadıklarımız çocuğun da temel hayat bilgisini oluşturur. Elimizdeki bilgi fırçasıyla kişilik tuvalinde oluşturduğumuz renkler, fırçası elinde bekleyen çocuğumuza,

Yanında Durduğun Şey Rengini Etkiler *

-İnsanlar, hayırdan, iyilikten ve doğruluktan mutlu olacak vasıfta yaratılmışlardır. Aynı zamanda yanlışa meyilli bir fıtratları da vardır. Bizm hamurumuz hangi suyla yoğrulduysa, kişilik binamız hangi malzemelerle örüldüyse  biz de ona göre davranır ve kendimize benzeyenleri daha çok tercih ederiz.

-Çocuk daha doğmadan önce, onunla ilgili

Annesi-babası, kendisi ve Kübra ablası

kişiliğin gelişimi *

Bebek Adımları Niçin Küçük Olur?

-... .. Her davranış ve yaklaşım adeta taş taş, tuğla tuğla bina yapar gibi, çocuğun kimlik ve kişilik dokusunu örer. Varlığını fark bile edemediğimiz  nice etki, bir boşluğu doldurarak kişiliğin şekillenmesine katkıda bulunur.

-Bu oluş sürecinde bizler iyi olanlara vurgu yaparak (övme, takdir, ödül gibi) pekiştirmeye

ergenlik *

Ön ergenlik

14-21 yaş ergenlik dönemi

-... .. Ön ergenliğin hemen ardından çocuk, “türbülans”a girmiş uçak gibi sarsılmaya başlar. ... ..

Erkek çocuk suçluluk psikolojisine girer

-... .. Kendindisine yöneltilen her şeyi tepkiyle karşılamak... ..

-... .. erkek ergen çocuklarının çok bariz bir problemi, babalarından kopmalarıdır.

çocuk & kaygı

Tehdit Dolu Bir Dünya *

-... .. birçok ann baba, kendilerinin yersiz ve gereksiz korkularını, endişelerini de çocuklarına yansıtıp onlarda benzer korku ve endişelerin doğmasına neden olurlar. Örneğin, hastalıktan, mikroptan, pislikten korkan, bu nedenle sağlığına aşırı ölçüde özen gösteren , durmadan evini silip süpüren, sık sık ellerini sabunlayan, hatta deterjanlarla yıkayan bir anne, aynı korkuları

çocuk & mükemmellik

Çocuklarımız ve biz

anne & çocuk *

... .. Anne, çocuğun ihtiyaç ve isteklerini ne ölçüde anlar ve doyum sağlayabilirse yetişmekte olan yeni bireyin de benliğinin hoşgörü kazanma ihtimali o ölçüde artar. Fakat anne-babanın çocuğun doyumlarını geciktirmesi, yadsıması ve yok sayması, çocuğun içinde bir çatışma

Kreşlere Mahkûm Çocuklar *

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Ünzile Girişgin “Eyvah Elmanın Yarısı Tükendi “kitabında diyor ki (s.231)  “  ... .. İşyerlerinin kreş ortamları genellikle izbe gibi havasız, karanlık olup; küçücük mekâna tıkış tıkış doldurulmuş bebekler, çocuklar görürsünüz.

Öksüz Gibi Büyüyen Çocuklar *

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Ünzile Girişgin “Eyvah Elmanın Yarısı Tükendi “kitabında diyor ki (s.225)  “  ... .. Annenin çalıştığı evlerde çocuklar okuldan gelir, kendi anahtarı ile evin kapısını açar, yemeğini tek başına yer. Evde dertlerini, heyecanlarını, mutluluğunu paylaşabileceği,

ikisi de tatlı...

el becerilerimiz...

uçmak...

at rolü yapıyorum

İnsan dede olunca

Hayatı daha anlamlı

Daha da yoğun oluyor

İnsan kocayınca  torunların maskarası derlerdi...

Bu sözü yakıştıramazdım

Doğruymuş

Elif’in bir “scooter”ı var 

Yeni aldığımız için uzun süre kullanınca yoruluyor

Yorulunca da “Dede sen beni tut...” diyerek iki ayağıyla sabit duruyor

Direksiyonundan tutarak birlikte geziyoruz

Gezerken konuşuyoruz...

-“Dede atlar ne deyince yürür, ne deyince dururlar?”...

-“Deh deyince yürümeye başlarlar, 

-Buırrr.. deyince dururlar”,

-“Tamam sen şimdi benim atımsın"...

yetişkinlerin üzerindeki çocukluk dönemi izleri *

-Yetişkin davranışlarını gözlemle-
diğimizde, onarın birçok anlamsız davranış sergilediğini fark ederiz. Örneğin birbirine zor güvenir yetişkinler; hatta “Babana bile güvenme-
yeceksin” diyerek bir de birbirlerine güvenmemeyi dillerine dolamışlardır.

-Bakarsınız

oyun & tuttum

Dede torun sokakta hem yürüyor hem de konuşuyorduk.

-“Dede, şimdi seninle oyun oynayalım,” dedi.

-Ne oynayacağız sorusuna “Ben sana anlatırım “ karşılığını verdi.

-“Bak dede, sıra ile oynayacağız. Ben aklımdam birini tutacağım. Sen bana sorular sorarak aklımdakinin kim olduğunu

dünya malı istemem ...

Bilkent Üniversitesi Mezuniyet Töreni    
    13 Haziran 2015

hayatındaki her şeyin alternatifi ...

... .. anne ve dede; telefon konuşmasında karşılıklı olarak endişelerini dile getirmişlerdi ... .. ortak endişeleri gelecekle ilgiliydi ... .. ara sıra yapılan sohbetlerden birisiydi ... .. sonuçta ruh ve beden sağlığı yerinde bir insan yetiştiriyorlardı ... .. çocuklarının gelişimi öncelikleri arasındaydı doğal olarak .... ..  o gün neden

Yalan söyleyen çocuk için ne yapılmalı? *

-Çocuklarda ancak 6-7 yaşından sonra yalan söyleme alışkanlığı devam ediyorsa işte o zaman anne baba önce kendisini, sonra çocuğun çevresini, daha sonra da çocuğunu bir kere daha gözden geçirmelidir. Zira yalan alışkanlığı başlamış olan bir çocuğun mutlaka bu alışkanlığı kaptığı bir yer vardır. Bu yer bazen bir televizyon dizisi olabilir. Bazen de okulda bir arkadaş bazen anne babanın bizzat kendisi bazen de evdeki gereksiz yere yükselmiş olan gerilim olabilir.

-Hangi sebeple olursa olsun bir çocuk 6-7 yaşını geçmişse ve hâlâ yalan söylüyorsa biz buna “davranış bozukluğu” diyoruz. O taktirde anne baba birtakım tedbirler almak zorundadır.Yalan söyleyen bir çocuğa “Sakın bir daha yalan söyleme, seni, ... yaparım” demek bir çözüm değildir. Zira eğer çocuk zaten baskı ve korku halinde yalan söylüyorsa bu durum çocuğu yalan söyleme konusunda daha da profesyonel hale getirecektir.

-Yalan söyleyen çocuğun yalanınına vurgu yapılmaz ve çocuğun yalanı yüzüne vurulmaz. Eğer böyle olursa

Çocuk dünyası ve yalan *

-Yalanın ortaya çıkışı her ne kadar baskı altında kalmakla bir anılsa da ve yalan öğrenilen bir davranış olsa da çocuk dünyasında adı yalan olmayan davranışlar vardır ki anne babalar bu konuda mutlak surette bilgi sahibi olmalıdır.

-Bu açıdan bakıldığında çocukların 6 yaşına kadar söyledikleri

Yalan öğrenilen bir davranıştır *

-Yalan sadece baskı karşısında gurur ve izzetini korumak için başvurulan bir davranış değildir. Çocuk yolunda gitmeyen bir şeyin nasıl çözüleceğini anne babasından görerek öğrenir. Eğer anne baba kendi zavallığının adını “pembe yalan” dahi koysa hatta onu rengârenk balonlarla süsleyip püsleyerek

Yalan bir vicdan zehirlenmesidir *

-... .. “çocuklar korku ve baskı nedir bilmeseler, yalanın ne olduğunu da bilmezlerdi”... ..

-... .. duygusal ve psikolojik baskı altında “adam” edilmeye çalışılan çocukların büyük bölümünün ortak özellikleridir yalancılık... Yalan konusunda ustalaşmış hangi yetişkinin çocukluk yılları

23 Nisan & hazırlık resimleri...

Çocuk anne babasının yankısıdır *

-... .. Çocuklar; özellikle ilk 4 yıl, anne babalarını taklit ederek hayatın kutrallarını öğrenirler. Yeni doğan bir bebek, annesi yürüdüğü için emeklemeyi bırakıp ayaklarının üzerinde durmak için bir şeyler yapmaya çalışır. Annesi konuştuğu zaman onun dudaklarına bakar ve kendi de aynı sesleri çıkarmaya gayret eder. Bütün yeni

Çocuğa aşırı ilgi *

-... .....pedogojinin bir prensibi var; başkalarının yönetmesine alışmış çocuklar, kendilerini yönetmeyi beceremezler.

-Birçok anne baba çocuklarına duydukları şefkatin esiri olup onlar adına bir şeyler yapmayı marifet sanıyorlar. Hâlbuki çocuk eğitiminin esası, çocuğa birşey yaptırmak değil, çocuğun

Sanal sorumluluk ile “yarı gerçek” yaşam *

-... ..oyun, canlı olarak ve dünyanın her yanından katılımcıların bulunduğu ortak bir zemin üzerinde oynanıyor. Oyuna bağlanan her bir oyuncu bir kimlik (kişilik) belirliyor.

-Oyuncu, seçtiği bu kişilikle, ya “terörist” olarak ya da teröristlerle mücadele eden “kontr-terörist” gibi oyuna dahil oluyor. Oyunda, kendini trörist olarak tanımlayan oyuncu, elindeki

Sanal şiddet oyunları *

-... ..“İnternete emanet ettiğiniz çocuklarınızın, çok sakin ve masum olmasına aldanmayın. Kendi odasına bir kuzu sessiliğinde giren çocuklarınızın, ‘hepinizi öldüreceğim’  türevi oyunlarla birer ‘şiddet makinesi’ne dönüşme ihtimali var!

-Albertville

Çocuk oyuncak silahlardan nasıl uzak tutulmalıdır ? *

-Eğer çocuğunuzun oyuncak silahlarla adım adım şiddete doğru kaydığını düşünüyorsanız aşağıdaki tedbirleri almadan onun silah hevesiyle mücadeleye giri,şmemenizi tavsiye ederiz:

-Çocuk, şiddet içeren (çizgi) fimlerden uzak tutulmalıdır.

-Teknoloji ve bilgisayar oyunlarında şiddet sıfır noktasına indirilmelidir.

-Çocuk aile içinde

Anormal davranış çok çabuk bulaşır *

-Elinde silahla çocukların hayal dünyasına giren... kahramanların her bir davranışı çocuk için “bire bir” kopya edilecek özelliktedir. Tehlike de bu noktada balşmaktadır. Örneğin (çizgi) filmde elinde silahlı bir şahıs, silahlı olmanın verdiği cesaretle

ikisi bir arada...

Oyuncak & 12 yaşın üzerinde *

Soyut düşünme ve akıl yürütmeye yönelik oyun ve oyuncaklar (basit mikroskop veya teleskop, kimya yahut elektronik setleri gibi) ile bağımsız yaşam becerileri kazanmaya yönelik (yürüyüş, bisiklete binme), ailecek ve grup halindeki geziler, piknikte

Oyuncak & 9-11 yaşları arasında *

Sorun çözme yeteneklerini artırıcı oyunlar / oyuncaklar (hafıza kartları, karmaşık masa üstü oyunları ve video oyunları), ince ayrıntılı hereket becerileri kazandıran oyunlar (küçük parçalı, karmaşık yap-boz oyunları, üç boyutlu model uçaklar, uzaktan komutalı araçlar, kumaş boyama, ağaç

Oyuncak & 6-8 yaşları arasında *

-Sosyal gelişim sürecinde bulunan bu yaş grubu çocuklar için grup halinde oynayabile
lecekleri oyunlar tercih edilmeli, çocuğun işbirliği kapasitesinin artışı gözlem- lenmelidir (sessiz sinema, isim-eşya-bitki-hayvan isimleri tahmin etme, bulmaca, top oyunları, örneğin yakan top- seksek,

Oyuncak & 3-5 yaş arası *

Bu yaş grupları için fantezi ve keşfetmeye (evcilik oyunu, okulculuk oyunları ile bebekler, mutfak ve doktorculuk oyunları), dil gelişimine destek veren oyunlar / oyuncaklar, (renkli tuşları olan piyano, müzik ve öykü kasetleri ile kuklalar gibi) ve aritmetiğe hazırlamaya yol açan oyunlar / oyuncaklar, (resim ve sayı eşleme

Oyuncak & 3 yaşından sonra *

-Üç tekerlekli bisiklet, çocuğun bacak kaslarının gelişimine, dikkatini bir noktada toplamasına ve bütün vücudunun uyum içinde kullanmasına katkı sağlaya- cağından dolayı özellikle seçilebilir ... .. tahta blokları kullanarak birbirinden ayrı parçalardan bir bütün oluşturmaktan

Oyuncak & 2 yaşına kadar *

-Bütünü parçalara ayırmak, kutuyu doldurup boşaltmak, basit kule, köprü, bina yapabilecek yap-boz oyunları, bebeklik döneminde, zihinsel ve motorik gelişime katkı sağlayacaktır.

-Yine bu yaşta, kendiliğinden hareket eden, ses ve ışık veren oyuncaklar tercih edilebilir.

Oyuncak & 6 aylıktan küçüklere *

-... onların zihinsel ve motorik gelişimini hızlandıracak özellikler taşımalıdır. 6 aydan küçük bebeklere, renk, ışık ve ses veren oyuncaklar seçilmeli. Böylece beş duyu organına daha çok sinyal akışı sağlanabilir.

-... çocuğun elini uzattığında tutabileceği; ancak ağzına tek parça olarak alamayacağı, kimyasal boya bulunmayan, farklı sertlikteki oyuncaklar

Oyuncak, modaya değil, çocuğa uygun olmalıdır *

-Teknolojinin baş döndürücü gelişimi, oyuncak seçiminde anne babayı etki altına almaktadır. Ebeveynler, çoğu zaman, çocuklarına oyuncak seçerken onlaın ihtiyaçlarına göre değil, tekolojinin büyüsüyle (reklamların bilinçaltındaki etkisiyle) tercih yaparlar.

-Ya da kendi çocukluk

Oyun, amaçsızdır *

-Çocukla oyuna başladığınızda, ne bir amacı vardır ne de daha önce yazılmış bir senaryasu. Her şey bir anda gelişir. Bu durum çocuğun bir yandan hayal dünyasını olağanüstü hızla geliştirirken diğer yandan çocuğun sorunlarını çözme kapasitesini artırır.

-Oyun sırasında hiç beklenmedik

Çocuk oynadığı oyunun hükmedicisidir *

-Her ne kadar siz çocuğun dünyasına girmiş olmaya hak kazansanız ve o liyakatle onun yanında bulunuyor olsanız da onunla oynamanın püf noktasını ihlal ederseniz çocuk, sizi anında masal dünyasındaki özel bölgeden dışarı atar.

-Oyunun püf nıoktası, “Her çocuk kendi oyununun hükmedicisidir” kuralıdır. Siz her ne kadar anne baba olsanız, anneliğiniz

Çocukla oyun oynamak beceri ister *

-... .. “çocuğun fantezi dünyasına girip onun dünyasındaki gizli kahramanlarla tanışmak ve onun hayal dünyasındaki kuralları öğrenerek o kurallara tabi olmaktır.” Yoksa çocuğun yanında bulunup onun arabalarından birini alıp masanın üzerinde “düüt düüt” diyerek araba sürmek, çocukla oyun oynamak anlamına gelmez.

-Çocukla oyun

Oyalamak mı, oynamak mı? *

-Birçok anne baba, çocukları ile “oyun oynar gibi” yapar. Hâlbuki bir çocuğun en tahammül edemeyeceği şey, kendisi ile “oyun oynar gibi” oyun oynayan kşilerin varlığıdır.

-Çocuk, kendi hayal gücü ölçüsünde, oyunoynadığı bölgeyi tamamen kontrol altına alır. Çocuğun o anda tuttuğu sadece küçük bir bebek olsa da (kim bilir) o bebeğin görünmeyen annesi, markete gitmiş onun için

Çocuk için oyun, oyun değildir *

-Birçok anne-baba, günlük işlerini daha rahat halledebilmek için çocuklarını oyunu teşvik etseler de bir çocuk için oyunun anlamı, aslal “Hadi, git biraz oyun oyna” emrinin karşılığı değildir.

*Oyun,  konsantre olmayı gerektirir.

*Oyun, çocuk ile oyunun ruhunun bütünleşmesini gerektirir.

*Oyunda, çocuk kendine ait bir dünya oluşturur/hayal

Çözüme kavuşmayan tartışmaların sonucu dikkat dağınıklığı, hiperaktiflik *

-.... akşam anne-baba tartışmış ve sabah küs olarak evden çıkmışlarsa, çocuk bu vaziyette okula gittiyse ,... .. okulda anltılan konuyu anlamayacaktır.  Hatta çocuğun zihni hep, “Babam çok sinirli çıkmıştı, eve geldiğinde annemi döverse, annem evden kaçarsa” vesaire gibi

Tartışmalarınızı çocukların yanında yapın ama... *

-Aile içinde yapılan tartışmaların bir başka muhatabı vardır: çocuklar. Her şeyden etkilenen hassas çocuk ruhunun bu durumdan etkilenmemesi ebette mümkün değildir. Pekâlâ, çocukların bu tartışmalardan etkilenmemesi için neler yapılmalı ve nasıl davranılmalıdır?

-Birçok anne-

Aile: ilk sosyal çevre *

-Bir bireyin en kaliteli sosyal çevresi ailesidir. Bir bireyin kendi sosyalitesini en rahat sergileyebileceği yer de ‘aile içi’dir. Bu itibarla bakıldığında, eğer bir birey, aile içinde sergilediği tutum ve davranışlarla asosyal kişilik

Anne yeterince uykusunu alabiliyor mu?*

-Bir annenin çocuğunun terbiyesiyle ilgilenebilmesi için önemli şartlardan biri, annenin yeterince istişare edebilmesidir. Güne dinç ve dinamik olarak başlayan anne, karşılaştığı olayları daha bir olgunlukla yorumlayabilir, daha makul çözümler üretebilir. Bu nedenle annenin yeterince istirahat etmesi çocuk terbiyesi açısından çok