-“Dede,
şimdi seninle oyun oynayalım,” dedi.
-Ne
oynayacağız sorusuna “Ben sana anlatırım “ karşılığını verdi.
-“Bak
dede, sıra ile oynayacağız. Ben aklımdam birini tutacağım. Sen bana sorular
sorarak aklımdakinin kim olduğunu
bulacaksın, tamam mı?”
bulacaksın, tamam mı?”
-“Çalışıyor
mu, arabası var mı, çocuk mu, uzun boylu mu, saçları siyah mı, kendisi
yüyebiliyor mu, ablası var mı....?” sorularına verdiği cevaplardan biraz önce
kendisinden
bahsettiğimiz ve çok sevdiği Derin bebeği bulmuştum.
bahsettiğimiz ve çok sevdiği Derin bebeği bulmuştum.
-Sonrasında
oyunu sıra ile sürdürdük.
-Yakın
çevremizdeki büyükler ve küçükler arasından birini akllımızda tuatarak “Tuttum”
deyince karşılklı olarak sorularımız ve
aldığımız cevaplarla keyifli bir şekilde tahminde bulunuyorduk.
-Bazen de birbirimize
ip uçları vererek tahminde bulunmayı kolaylaştırıyorduk.
-Sıra
torunumdaydı yine “Tuttum,” dedi ve ben de sormaya başladım.
-Uzun
boylu mu, saçları ne renk, saçları çok mu kısa, biraz kel mi, seni çok seviyor
mu, her zaman seni görmek istiyor mu... ..?” sorularına aldığım cevaplarda;
aklındaki kişi olarak kendimi yakıştırmıştım..
-Kendimden
emin olarak “Deden mi?” diyerek aklındaki kişiyi bulduğumu sandım...
-“Hayır
bilemedin!” diye oyunu kazanmışlığın sevinciyle kıkırdadı...
-Bu sefer
bozuldum, hem de merak ettim.... “Kim?” diyerek merakla sordum...
-“Babam
..” diyerek muzip muzip gülümeye devam
edince ben de mutlu oldum....
-Halbuki
biraz önce babasını ben ona sormuştum.
-Aynı
kişiyi bana soracabileceğini tahmmin edememiştim...
-Evet o
babasını babası da onu çok seviyordu...
-Oyuna
devam ettik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder