Bunca
yıldır karşılaştığım “öğrenci sorunlarının” en temelinde yatan gerçeğin, aile
kalitesi ya da kalitesizliği olduğunu fark ettim. Hatta ileri yaşlardaki birçok
psikosomatik rahatsızlıklarımızın da altında yatan gerçeğin de yine çocukluk yıllarındaki yaşantıya
dayandığını gördüm. Uzmanların da belirttiği gibi, bireyin kişiliğinin şekillenmesi 0–10 yaş
arasındaki yaşama bağlıdır. Bilinçaltı dediğimiz, insanın program hard diski işte o yıllarda
yazılıyor. Ailedeki yaşam formları çocuklarda aynen yerleşmektedir. Tüm inançlar bu
yaşlarda edinilmektedir. Hatta çocuğun ileride ne tür bir yaşamla karşılaşacağı, hangi hataları
yapacağı, hangi hastalıklara yakalanacağı çocukluk yılları yaşantısından
öngörülebilir. Çünkü Bilinçaltı
inanılmaz bir gerçek ve bunu çoğu kişi henüz bilmiyor. Eğer modern tıp bilimi
“Bilinçaltı” programlarını inceleseydi ve hastalıklarla ilgisini araştırsaydı,
hayretler içinde kalacaktı, bundan kesinlikle eminim.
Tüm bu çocukluk yılları ne
olursa olsun, eğitim bilimciler zaten bunun için vardır. Elbette ki çocukluk yılları olumsuz
bile olsa, eğitim ile iyi yönde değişim ya da gelişim gerçekleşebilir.
Gerçekleşir gerçekleşmesine de gemi ahşaptan yapılmışsa, bu ana unsur asla
değiştirilemez. Sadece üzerinde motif yapabilirsiniz. Çünkü bu gemi yol almaya
devam ediyor. Yaşam durmuyor, devam ediyor. Hem çocukluk yıllarında ana malzemenin kalitesini
ortaya koymak daha kolayken, neden zor olanı yapalım ki?
Bakın şu
söz (hadis) ne kadar