Yaş grubu için seçilmiş resimli kitaplar birlikte yorumlanmalı, çocuğun gelişimine göre iki- üç yaşından itibaren çocuğun yorumlara katılması hedeflenmelidir. Resimli kitap yorumlanırken (hikâye edilirken) çocuk kendini baskı altında hissetmemeli, dikkati dağıldığında konu değiştirilmeli, başka oyuna geçilmelidir.
Çocuğa sürekli soru sormak yerine onun
söylediklerini anlamaya çalışmak, söylediklerini teyit etmek tercih edilmelidir. Örneğin “karga” kavramına aşinalık başladığında; sık sık “bu ne?” sorusu yerine; birlikte “karga” denilmesi tercih edilmelidir. İlerleyen dönemde her uçan şey “karga “olarak isimlendirilecektir, bunu hemen düzeltmek
yerine kavramların olgunlaşması için sabır gösterilmelidir. Çocukla birlikte karga taklit edilmeli; “karga gaak dedi” ifadesi birlikte kullanılmalı, çocuğun doğru ifadeleri “ ödüllendirilmeli (örneğin; alkışlayarak, aferiiin … ). Başlangıçta kedi yerine “miyav” , köpek yerine “hav hav” , ördek yerine “vak vak” vb. isimlendirmeleri kullanılabilir. Çocuğun yakın çevresindeki herkes onun kavramları öğrenmesinde itici güç oldukları bilinci ile hareket etmelidir. Çocukla ilgili davranışlarımızda; “küçük – anlamaz “ bakış açısı yerine ,”her şeyi algılamaya hazır”, “ne görse, ne duysa taklit ediyor” bilinici ile yaklaşılmalıdır.
söylediklerini anlamaya çalışmak, söylediklerini teyit etmek tercih edilmelidir. Örneğin “karga” kavramına aşinalık başladığında; sık sık “bu ne?” sorusu yerine; birlikte “karga” denilmesi tercih edilmelidir. İlerleyen dönemde her uçan şey “karga “olarak isimlendirilecektir, bunu hemen düzeltmek
yerine kavramların olgunlaşması için sabır gösterilmelidir. Çocukla birlikte karga taklit edilmeli; “karga gaak dedi” ifadesi birlikte kullanılmalı, çocuğun doğru ifadeleri “ ödüllendirilmeli (örneğin; alkışlayarak, aferiiin … ). Başlangıçta kedi yerine “miyav” , köpek yerine “hav hav” , ördek yerine “vak vak” vb. isimlendirmeleri kullanılabilir. Çocuğun yakın çevresindeki herkes onun kavramları öğrenmesinde itici güç oldukları bilinci ile hareket etmelidir. Çocukla ilgili davranışlarımızda; “küçük – anlamaz “ bakış açısı yerine ,”her şeyi algılamaya hazır”, “ne görse, ne duysa taklit ediyor” bilinici ile yaklaşılmalıdır.
Dışarı çıktığımızda karşılaşacağımız evcil hayvanlar çocuğun ilgisini çekecektir. Temizlik anlayışımız gelişinceye kadar evcil hayvanlarla temas sağlamaktan kaçınılmalı, diğer taraftan gereksiz korkular da edinilmemelidir. Yetişkin kontrolünde evcil hayvanlara yaklaşılmalı, yakından inceleme ortamı sağlanmalıdır.
Bir – iki yaş aralığında; çocuğun biraz zor sayılabilecek kelimeleri; bizim dudaklarımıza bakarak tekrar ettiğini görebiliriz, çocuk sesleri tam doğru çıkaramadığında onu utandırmaktan kaçınarak ve sabırla (çocuğun ilgisi devam ettiği sürece) birlikte tekrarlamaya devam etmeliyiz.
Çocuk ısrarla bir şeyi soruyor ve cevap vermemize rağmen soruyu tekrarlıyorsa bıkmadan biz de cevabı tekrarlamalıyız (bellikli çocuk anlamaya çalışıyor). Örneğin; “bu ne?” sorusuna defalarca “vazo” cevabını verdik, soru tekrarlanıyorsa, çocuğun kelimeyi hafızasına kaydetmeye çalıştığını anlamalıyız, algılama seviyesini yeterli buluyorsak, vazonun ne işe yaradığını göstererek anlatmayı denemeliyiz.
Birlikte dışarı çıktığımızda karşılaştığımız ağaçları, yapraklarını varsa meyvelerini tanımaya yönelik yeni oyunlar denemeliyiz. Parkta oynarken atkestanesinin dikenli meyvelerinin yere düşmesi, uçuşarak yere süzülen yaprakları birer fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Çocuğun ilgisi devam ettiği sürece yerdeki karıncalar, dallardaki çiçekler, kelebekler, arılar ve çoğaltılabilecek örnekler çocuğun dünyasına renk katmalıdır. Bu durum çocukla birlikte emek veren ebeveynler için eğlence haline gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder