-Çocuk
yetiştirmek çocukluk sırrının ortaya çıkmasına yardımcı olmaktan başka bir şey
değildir. Anne-babalar Allah’ı çocuk
ruhuna yerleştirdiği ve sadece o çocuğa ait olan kişilik ve karekter
özelliklerinin ortaya çıkması için gayret sarf eden rehberlerdir. Yoksa
anne-babalık, çocuğun fıtratını kendi emel ve istekleriyle bozup, zoraki
yeni bir fıtrat oluşturma gayreti değildir. Zira Anadolu pedogojisi’nde her çocuğun ‘yaradılış kodları’na gizlenmiş bir kişiliği olduğu kabul edili,r.
yeni bir fıtrat oluşturma gayreti değildir. Zira Anadolu pedogojisi’nde her çocuğun ‘yaradılış kodları’na gizlenmiş bir kişiliği olduğu kabul edili,r.
-İnsan
mükemmel bir ruhla yaratılmaktadır; yeter ki bu ruh bir tahribata uğratılmasın
-Bir
çocuğun aslında kim olduğunu hiç kimse bilemez. Çocuk, o minik beşiğinde
yatarken ser verir,sır vermez.Her çocuk,
gelecekte ‘bir kişidir’. Ve anne babalar beşikte yatan , evin içinde koşturan ,
ilkokul çağında sırtında çantasıyla okula gidip gelen çocuklarına, sanki perde
arkasındaki bu yaradılış sırrını görmek istercesine , hayranlık içinde
bakmalıdır. Her bakışta da dudaklarından ‘Sen kimsin?’ sorusu çıkmalıdır. ...
..
Çocuğun
ruhuna gizlenmiş bu sırrın hasara uğratılmadan ortaya çıkabilmesi, o çocuğun
emanet edildiği anne-babanın bu yaradılış sırrına saygılı olmasıyla mümkündür.
-Anne-babanın,
çocuklarının bu sırrından habersizce, Allah’ın Mevlana olarak şifrelediği çocuktan,
Fatih olmasını beklemesi, Yunus sırrı ile yatrattığı çocuktan, Yavuz gibi
davranmasını istemesi veya başka bir deyişle, çocuğun ruhundaki davranış
kodlarını çözmeden onu,’zoraki kişiliğe büründürmeye’ çalışması çocukluk
sırrına aykırı bir davranış olur. ... ..
-Çocuk,
dışa vurduğu dünyasının olduğu gibi kabul edilmeyeceği endişesini taşırsa,
anne-babasının kendisini ciddiye almadığını anlarsa ve incitileceğini onların
gözlerinden veya sözlerinden bir defa sezerse, kendi ruhundaki yaradılış
sırrını dışa vurmaz. Kendi çocuksu gözlemleriyle, çevresinin kendisini nasıl
kabıl ettiğini sezerek , her duruma ait sahte bir kişilik geliştirmeye gayret
sarf eder. ... ..
-Bundandır
ki çocuklar, yetişkinlerin yanında her hali ile kabul görmeli, çocuksu
acemilikleriyle sergiledikleri yanlışlıklar sırasında, alaya alınmamalı, küçük
düşürülmemeli, bakışlarla dahi olsa ceza ve şiddete maruz bırakılmamalıdır.
-Bu açıdan
bakıldığında, günümüz çocuklarının neden böyle problemli olduğu ve kişilik
zafiyeti taşıdığı daha net ortaya çıkmaktadır. Günümüzde çocuklar, kendi
kişiliklerini ortaya çıkarmak yerine, yetişkinlerin kendileri için oluşturduğu
dar kalıplar içine girmeye çalışırken her şey berbat olmakta, kişilik ve
karakterler tahrip olmakta, koca bir yaşam heder edilip bir kenera
atılmaktadır.
*Çocukluk sırrı - Pedegog Adem Güneş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder