20 Mayıs 2012 Pazar

Çocuktur anlamaz

“Çocuktur anlamaz” çok bilinen bir yaklaşım. Ancak bebeklerin sevgiden anladığını, ona sevgi dolu gülümseyerek baktığınızda yüzünün huzur dolduğunu, çatık kaşlarla ona yaklaştığımızda mutsuz olduğunu ya da korktuğunu bilmeyenimiz var mı? Çocuk doğduğunda nüfus memurluğuna giderek kimlik kartını alıyoruz, ancak onu bir birey olarak ne kadar ciddiye alıyoruz? İlk günlerinde ağlayarak sıkıntılarını anlatma çabası gösterdiğinde veya ilerleyen dönemde “baba“ dediğinde ona göstereceğimiz ilgi onu kişiliğini geliştirmesine olumlu etki yapacaktır. İlerleyen süreçte her şeye hayır cevabı vermek yerine
çoğu şeye “evet” cevabı vermenin formülünü üretebilmeliyiz. Böylece aramızdaki bağ güçlenecektir. Örnek vermek gerekirse; ayakkabı alacağız. Birlikte ayakkabılara bakarken gözümüze kestirdiğimiz birden fazla modeli ona sunmalı “hangisini beğendin” sorusunu yöneltebilmeliyiz. Çocuğun yapacağı seçim aynı zamanda bizim de seçimimiz olacaktır. Çocuk bu şekilde karar verme ve seçim yapma yeteneğini geliştirecektir. Kendine güven duygusu da bu küçük adımlarla kazanılacaktır.

Geçtiğimiz gün torunumu evine bırakmak için arabaya bindik, çocuk koltuğunun emniyet kemerlerini bağladık. Başlangıçta emniyet kemeri bağlanmasını kabullenmiyordu. Araba aniden durduğunda emniyet kemeri bizi korur, hem polisler bize ceza yazar açıklamaları onu ikna etmeye yetmişti. Onların oturduğu sokağa yaklaştığımda, araba henüz hareket halinde iken kendi emniyet kemerimin mandalına dokundum ve serbest bıraktım. Emniyet kemerini çözme hareketini bilinç dışı yaptığımı sonradan anlayacaktım. Arka koltuktaki torunum “dede bende kemeri çıkaracağım” dediğinde durumu fark ettim ve takip edildiğimi anladım. İki buçuk yaşındaki çocuk açıklama yapıldığında emniyet kemerini kullanmaya razı oluyor, ancak söylenenden çok büyüklerinin yaptıklarını taklit ettiklerini hatırlatıyordu. Doğru davranışları söylemek yerine yaparak örnek olmak en doğru yol olarak görülmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder