17 Şubat 2013 Pazar

Akıllı telefonlar- tablet bilgisayarlar-anne baba tutumları

Ellerinde akıllı telefon veya tablet bilgisayarları ile vakit geçiren aileler çocukları da etkiliyor. Üç yaşındaki torunum tablet bilgisayarı eline aldığında aradığı sayfayı bulmak ve sayfaları değiştirmekte fazla zorlanmıyor. Henüz işin başında olduğumuzdan kontrol etmekte zorlanmıyoruz. “Biraz sonra süremiz biteceeek”, “bilgisayarı bırakıyoruuuuz” şeklindeki ifadelerle süreci
 sonlandırabiliyoruz. Hep böyle gitmeyeceğini, zaman geçtikçe kontrolün daha zorlaşacağını düşünerek endişeleniyoruz.
Yasaklamanın çözüm olmadığını da biliyoruz.
İlköğretim çağında bulunan ve yakın çevremizde gözlemlediğimiz çocuklar üzerinde; akıllı
 telefonların ve tablet bilgisayarların etkilerini açık olarak görebiliyoruz. Neredeyse nefes almadan, kalabalık ortamda bile çevre ile ilişkiyi keserek saatlerce ekranla baş başa kalabiliyorlar. Fırsat bulduklarında kapalı kapılar ardında ekran başına geçme isteklerini önlemek güçleşiyor. Söyleneni duymayan, olaylara tepki vermeyen halleri endişeleri artırıyor.
Diğer taraftan akıllı sistemlerle çocuğun oyalanması anne babaların; bir süreliğine kafalarını dinlemeleri için bir fırsat olarak görülebiliyor. Yaşları büyüdükçe, çocukların kapalı kapılar ardında daha fazla zaman geçirmeleri karşısında çaresiz mi kalacağız?
Teknolojiden yarar sağlamak ve zararlı olabilecek etkilerinden sakınmak için sihirli formül olmadığını biliyoruz. Çözüm bilinçli anne baba davranışlarından geçiyor. Her aile kendileri için uygun çözümü yine kendilerinin bulabileceğini düşünmelidir.
Çocuğa sunulan teknolojik imkânları ebeveynlerin de kullanmayı bilmesi gerekmektedir. Akıllı telefonu, tablet bilgisayarı kullanmasını bilmeyen ebeveynler çocuğun neyle meşgul olduğunu takip etmekte zorlanacaklardır. Aileler ancak bilgi sahibi oldukları alanlarda çocuklarını yönlendirebileceklerdir. Kontrol edilemediğini fark eden çocuk zamanla istismar kapısını aralayabilecektir. Potansiyel suç ihtimali peşinde koşmak yerine, aile yakınlarının bilgisayara hâkim olmaları ve ilköğretim çağı tamamlanıncaya kadar bilgisayarların birlikte kullanımı düşünülmelidir. Birlikte kullanım baskı aracına dönüştürülmemelidir. Bilgisayarın aile fertlerinin ortak yaşam alanında bulundurulması, arada bir ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte kullanımı, bazen de çocuğun kısa aralarla yalnız bırakılması bir hal tarzı olarak düşünülmelidir.
 Çocuğun yaşı ilerledikçe, bilgisayar oyunlarına eklenecek sosyal medya sayfaları ve diğer içerik giderek kontrolün güçleşmesine neden olacaktır.
İnternet bağımlılığı, akıllı telefon fobisi, tablet düşkünlüğü ve benzeri kavramlarla daha sık karşılaşmaya hazır olmalıyız. Yetişkinlerin saatlerce televizyon dizilerine takılmaları, çocukların uzun süreli çizgi filmlere maruz bırakılmaları akıllı telefon-tablet bilgisayar bağımlılığından ayrı düşünülebilir mi? Durumdan şikâyet etmek yerine teknoloji kullanımın bir ihtiyaç olduğunu kabullenmeliyiz.
Çalışan anneler başta olmak üzere, ebeveynlerin çocuklarıyla baş başa nitelikli zaman geçirmeleri, çocuğun duygularının önemsendiğinin hissettirilmesi, onun anlattıklarının can kulağıyla dinlenmesi, çocuğun ciddiye alınması önemli ayrıntılar olarak kabul edilmelidir. Bir başka ifade ile çocuk bir şeyler anlatıyorken anne-babanın gözleri başka yerde olmamalıdır. Çocukla meşgul olunduğunda göz göze temas kesintisiz sürdürülmelidir. Anne babanın birlikte oyun oynamaları, birlikte ders çalışmaları, çocuklar ders başındayken ailelerin de kitap okumaları, gerekli hallerde bilgisayar için birlikte zaman geçirilmesi düşünülmelidir.
Çocuğun kişisel bilgisayarını edineceği zamanın seçilmesi, akıllı telefon satın alınması için yeterli olgunluğa gelinmesi konusunda sabırlı olmak gerekmektedir. Çocukları ile baş etmekte zorlanan anne babalar bazen o anı kurtarabilmek için sonuçları büyük olabilecek sözler verebilmektedir. Küçük yaşlarda akıllı telefonlara veya tablet bilgisayarlar sahip olunabilmektedir. Yüksek fiyatla satın alınan teknoloji ürünleri çocukları doyumsuzluğa itebilmektedir. Hatta elde ettikleriyle hiçbir zaman mutlu olunmayan tablolar ortaya çıkarmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder