Gün içinde yaşadığımız oyun sahnelerinin sayısı hesaplamak zor. Oyundan oyuna, konudan konuya çok kolay geçebiliyoruz.
Bu sabah torunumu evlerinden alıp arabamız doğru giderken, yanaklarıma elleyerek “dede bu sabah tıraş olmadın mı?” sorusuna “evet, hani bu sabah erken gelmek için söz verdim ya, aceleden tıraş olmadan çıkmışım” cevabını
verdim. Arabaya binerken, bu sefer ikinci soru geldi; “dede, birlikte kardan adam yapalım mı?”
verdim. Arabaya binerken, bu sefer ikinci soru geldi; “dede, birlikte kardan adam yapalım mı?”
Bugünlerde sabahları tıraş olurken yüzümdeki köpükleri işaret parmağı ile toplayıp, yüzümde resim yapmak torunum için eğlence haline geldi. Bu arada birlikte şarkı söylüyoruz. Kardan adam yapalım / Burnuna havuç takalım / Gözüne kömür takalım / Koluna süpürge takalım.
Kış geldiğinde bahçede nasıl kardan adam yapmaya şimdiden hazırız. Yüzümdeki köpükler kurumaya başladığında “dede, çok komik oldun J “ demeyi de ihmal etmiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder